BLOG YAZARAK PARA KAZANMAK – 2019

Bir blog açtınız ya da açmaya karar verdiniz. Bu harika! Artık internette sizin de bir iziniz olacak demektir. Eğer sadece blog açmak ve bir şeyler karalamak istiyorsanız kim okumuş kim okumamış umrumda değil diyorsanız aşağıdakiler sizi çok ilgilendirmeyebilir. Ama ben hem blog açıp hem bir kitle oluşturmak istiyorum hatta blogum bana para kazandırırsa hiç de fena olmazdı diyorsanız sıkı durun! Başarılı bir blog için gerekenleri sizin için aşağıda listeledim. Altın değerindeki bu 5 kuralı doğru bir şekilde uygularsanız blogunuz size altın yumurtlayabilir! Blog açmak için ne yapayım diye düşünenler, ilk önce aşağıdaki 5 kuralı bilmelisiniz!

BİR: KONU SEÇİMİ

*Blog Açmak İçin Konu Seçimi

Blog açmak zahmetli bir iş değil. Yorucu bir iş de değil. Kesinlikle çok kolay ve belirli bir süre üzerinde çalıştığınızda size hem manevi hem maddi getirileri olabilecek harika bir hobi! Evet hobi diyorum çünkü blog açmak kesinlikle maddi ya da başka türlü beklentiye dayalı olarak yapılacak bir iş değil. Yalnızca bu beklentilerle girdiğiniz herhangi bir işte olduğu gibi blog işinde de, zaman istediğiniz şeyleri hemen size vermeyebilir ve çabuk pes etmenize sebep olabilir.


Severek yapmanız gereken bir uğraş olan blog açmak, bu hobiniz için bir konu başlığı belirleme özgürlüğünü size sunuyor. Bir blog açmaya karar verdiğinizde ilk yapmanız gereken şey “ne üzerine olacak?” sorusuna yanıt bulmaktır. Bir hobi olması için bu işe girişiyorsanız aslında zaten bir çıkış noktanız vardır. Blog açmak ve bu konuda gerçekten başarılı olmak istiyorsanız en çok sevdiğiniz ve ilgi duyduğunuz konularda yazmayı tercih edin. Kesinlikle en bilgili olduğunuz konuları değil en ilgili olduğunuz konulardan bahsediyorum. Aslında eğitimim matematik üzerine olmasına rağmen benim şuan size burada WordPress, Blogculuk, İnternet Tüyoları gibi konular üzerinde paylaşımlar yapmam tam da bundan dolayı işte. Bu konularda ilgiliyim, bu konularda hizmetler veriyorum ve bu konularda daha keşfedecek çok şeyim var. Hakkında çok fazla detay bilmediğiniz şeyleri birilerine aktarmanız gerekse bu konuda güzel bir sunum yapmak için detaylı araştırmalara ve ön hazırlıklara ihtiyacınız olacaktır. İşte tam da bu, sizi bir blog yazmak konusunda başarıya götürecek büyük bir güç kaynağıdır. Kendinize ilgi duyduğunuz, sabırla araştırmalar yapabileceğiniz, hakkında yeni şeyler öğrenmeyi isteyeceğiniz birkaç konu seçin ve bu konular hakkında blog yazmaya başlayın!

*Blog İçi Konu Seçimi

Blogunuz için temel başlıkları seçtikten sonra yayın yaparken de konu seçimi yapmanız gerekecek. Burada anlatmak istediğim şey yayınlarınızı bir kategori üzerinde yoğunlaştırmak yerine ilk aşamada seçtiğiniz genel konu başlıklarına dikkat ederek yaymanız ve her kategoride orantılı içerik çıkarmaya çalışmanız. Bu hem daha güzel bir grafik çizmenize hem de kategorilerinizin aynı oranda doluluk göstermesine imkan verir.
Ziyaretçileriniz, web sitenizi sandığınızdan çok daha fazla detaylı inceliyorlar. Buna emin olabilirsiniz. Konuları ne kadar güzel irdelediğinize, onlarla ne kadar yakınlaşabildiğinize ve kategorilerinizi ne kadar yönetebildiğinize çok dikkat ediyorlar, benden demesi 😉

İKİ: PARAGRAF KULLANIMI

Blog açmak ve açtıktan sonra başarılı olmak için ikinci altın kuralımız yazılarınızı yazarken kullandığınız paragraflarla ilgili!
*Siz de biliyorsunuz ki artık herkes çok meşgul. Herkesin her an yapması gereken bir şeyler var. Sadece internette dolaşırken bile bir sonraki siteye geçmek için can atıyorlar! Onları fazla sıkmayın ve vermek istediğinizi hemen verin. İnsanlar sizden eğlenceli ve aynı zamanda bilgi verici şeyler almak istiyor. Bunu başarabildiğiniz zaman sabit bir kitle oluşturmak için ilk adımı atmış olursunuz. Sadece konu ve içerik değil sunduğunuz içeriğin insanlar tarafından kolay okunabiliyor olması, dikkat etmeniz gereken en önemli blog kurallarından birisidir.

*Paragrafları rahatlatın. Karmaşık arkaplanlar, sımsıkı paragraf aralıkları yanlış yazı tipi seçimi yerine ziyaretçilerinize iyi okuma bir deneyimi sunmanız sandığınızdan çok daha önemlidir. Mesela düşünün, bir internet sitesinde herhangi bir yazıyı okurken birbiri içine girmiş şekilde duran cümleler sizi boğardı değil mi? Evet, kesinlikle boğardı. Blog yayıncılığına başlarken insanları çok daha kaliteli bir görüntüyle karşılamak için mutlaka deneme yayınlar yaparak  sizi en çok rahatlatan ve ziyaretçilerinizi memnun edeceğine inandığınız yazı tipi ve arkaplan rengini bulun.

* Başlık etiketlerini mutlaka kullanın! h1, h2, h3, h4, h5 ve h6 olmak üzere 6 farklı başlık tipi bulunuyor. Bu başlık tiplerinden en büyük olanı h1. Upuzun bir yazıyı herhangi bir şekilde bölümlere ayırmazsanız okuyucuların bir süre sonra yorulabileceğini unutmayın. 2000 kelimeden uzun bir yazı yazıyorsanız bu başlıklardan minimum 3 kez kullanmayı ihmal etmeyin. Mesela 4 başlıktan oluşan bir metinde iki ana başlığı h2, bu ana başlıkların altına da ikişer tane h3 boyutunda alt başlık koyabilirsiniz. Bu şekilde yazılmış bir yazı hem okuyucunuza düzenli ve sistemli görünecek hem de bir sonraki paragrafta ne okuyacağı hakkında bir ipucu vererek ilgisini çekecektir. Ayrıca başlık etiketlerini kullanmak SEO açısından da çok önemlidir.

*Listeleri kullanın. Bu paragrafın sağ tarafındaki kırmızı yıldız işareti mutlaka dikkatinizi çekiyordur. Size her paragrafta önemli bir bilgi paylaşıldığı hissini veren bu işaretler hem paragrafın ilgi çekmesini hem de kısa cümleli listelemelerde uzun bir paragraf yerine öz bilgiyi almanıza olanak tanır. Siz de okuyucularınıza bu şekilde listelemeler yaparak dikkatlerini çekebilirsiniz. Liste içeriklerin giderek yayıldığı bu günlerde sizin de buna dikkat ederek yazılar yazmanız büyük avantaj sağlayabilir.
Liste başlıklarını çekici hale getirerek okuyucularınızın listenin sonuna kadar yazınızı takip etmelerini sağlayabilirsiniz. Mesela gezi hakkında bir blogunuzun olduğunu düşünürsek, her hafta bir tane “Dünyanın en renkli mekanları”, “Hindistan’a gitmek için 10 sebep”, “Uzak Doğu’da tadılabilecek 15 tuhaf yiyecek” gibi can alıcı listeler oluşturabilirsiniz. Belkide tamamen listelemeler üzerine kurulmuş bir blog bile açabilirsiniz! 🙂

*Alıntılar yapın. Düşünürlerden, sözlüklerden, Wikilerden ve sosyal paylaşım sitelerinden alıntılar yapın. Alıntılar yapmak hem ziyaretçilerinize sunduğunuz bilgilerin araştırılmış, denenmiş, ortak fikirlerden oluşmuş bilgiler olduğu konusunda iyi sinyaller verir hem de güvenilirliğinizi sağlamlaştırmanız konusunda size yardım eder.
Alıntıların olduğu içerikler, profesyonelce iş yapan kişilerin arasında anılmanıza imkan tanır. Çünkü kimse bir şeyleri bir yerlerden yararlanmadan öğrenemez. Ama sanki böyleymiş gibi lanse etmek, en doğrusunu ben bilirim moduna girmek okuyucunun gözünde blogunuzu değersizleştirebilir. Bunun yerine içeriğinizi oluştururken yararlandığınız kaynaklardan kısa alıntılar koyarak işinizi sağlam yaptığınızı onlara gösterin. Ancak unutmayın, bunu da abartmamak gerekir 🙂

ÜÇ: GÖRSEL KULLANIMI

Blog açmak ve blogunuzu açıktan sonra para kazanacak kadar başarılı olmak için üçüncü altın kuralımız yazılarınızda yazarken kullandığınız görsellerle ilgili!

*Tasarım yapın. İnsanlar sizden gerçekten kaliteli şeyler bekliyorlar. Bunlardan belki de en önemlisi yazılarınızda ve web sitenizde sunduğunuz görsellerdir. Biliyorsunuz ki iletişime görsellik katmak size büyük bir pozitif puan getirir. Bu yazıda ve diğer yazılarımda kendi kapak tasarımlarımı bizzat ben yapıyorum (Dilerseniz Fotolia üzerinden bu yazının tasarımını yüksek çözünürlükte çok uygun fiyata satın alabilirsiniz). Bu tasarımları olabildiğince sade ve işleyeceğim konuya odaklanarak yapmaya çalışıyorum. Siz de kendi tasarımlarınızı yaparak hem tam istediğiniz mesaja uygun görseller hem de kaliteli imajlar çıkarabilirsiniz. Hatta benim gibi tasarımlarınızı vektör satışı yapabildiğiniz sitelere yükleyerek oradan para bile kazanabilirsiniz. Ben tasarım yapmak için Adobe ürünlerini (Adobe Illustrator, Photoshop) kullanıyorum.
Lütfen bunu siz de yapın. Öğrenmek hiç zor değil. Bunu yaptığınızda internetten bulduğunuz görseller yerine size ait, kendi emeğinizle oluşturduğunuz görseller kullanmış olacaksınız. Hiç kimsede görmediği şeyleri sizde gören ziyaretçileriniz emin olun size bunun karşılığını vereceklerdir. Hem unutmayın ki farklı sitelerden kopyaladığınız görsellerin oluşturduğu yığında sizin blogunuz da kaybolup gidecektir.
*Stok görseller kullanın. Eğer blogunuzda tasarlayabileceğiniz görseller yerine daha çok doğadan, insanlardan, binalardan, soyut görüntülerden oluşan fotoğraflar veya imajlar paylaşmak istiyorsanız bunu kesinlikle Google’da bulduğunuz 200 piksellik basit ve hoş görünmeyen fotoğraflarla yapmayın. Bu gerçekten sizi ziyaretçilerinizin gözünde sevimsiz bir noktaya düşürebilir. Bunun yerine ücretsiz yüksek kalitede stok fotoğraflar sunan web sitelerini kullanın. Bu sitelerden alacağınız görseller tamamen ücretsizdir. Sadece yazınızda görselin kaynağını belirmeniz yeterli.
Ücretsiz stok görseller bulabileceğiniz siteleri başka bir yazımda özel olarak listeleyeceğim. Ancak benim en sık kullandığım siteyi hemen sizinle paylaşayım: Unsplash.com. Bunun yanında dilerseniz lisansıyla beraber inanılmaz yüksek kalitede ve milyonlarca adet seçim hakkıyla ücretli görsel sitelerini de kullanabilirsiniz. Bunlardan en ucuzu ve en kullanılabilir olanı da yine Adobe’den. Ben de müşterilerimin stok görsel ihtiyacını Fotolia‘dan karşılıyorum. Kesinlikle tavsiye ederim.
Kaliteli bir blog açmak niyetindeyseniz kaliteli yayınlar yapmalısınız. Bunu yapabilmek içinde web sitenizde gerçekten göze hitap eden, manalı, konunuza uygun ve kesinlikle yüksek çözünürlüklü fotoğraflar kullanın. Blog ekosisteminde kalite kokan Türkçe bloglara ihtiyaç var. Bu ekosistemde siz neden başı çeken olmayasınız?

*Resimleri düzenleyin. Ziyaretçilerinize web sitenizde iyi bir deneyim yaşatmak isterseniz onlara göze daha hoş görünen resimler sunabilirsiniz. Online ve ücretsiz resim düzenleme programları sayesinde ister bu konularda bilginiz olsun isterse olmasın rahatlıkla resim düzenleyebilir, daha güzel görünmeleri için onlara çeşitli filtreler uygulayabilirsiniz. Okuyucularınızın üzerinde emek harcadığınız her şeye daha fazla ilgi göstereceğini aklınızdan çıkarmayın! Tavsiye edebileceğim iki online resim düzenleme aracı PicMonkey ve Canva. Bu iki kaynak haricinde kendiniz de yine Adobe Photoshop ve Illustrator gibi yazılımlar aracılığı ile de güzel ve çok daha profesyonel fotoğraf düzenlemeleri yapabilirsiniz. Ben de genellikle bu iki programı kullanıyorum.
Bunun yanında Pixlr ve Fotor‘u da deneyebilirsiniz. Akıllı telefonlarınızdan da resim düzenleyebileceğiniz onlarca uygulama var. Bunlardan size kesinlikle tavsiye edeceğim uygulama Google’ın resmi uygulaması olan Snapseed ve bir diğer resim düzenleme programı PicsArt. Bu iki uygulamayı denediğinizde memnun kalacağınıza eminim. Eğer sizin de kullanıp memnun kaldığınız masaüstü, online ya da mobil uygulamalar varsa lütfen aşağıdaki yorumlar bölümünde bizimle paylaşın 🙂

DÖRT: İSTİKRAR

Her işin altın kurallarından birisi olan istikrar, blog açmak ve başarılı sonuçlar almak isteyenler için de olmazsa olmazdır. İstikrarı blog açmak konusunda farklı şekillerde değerlendirebiliriz. Ama benim burada değinmek istediğim “içerik çıkarma konusunda istikrar”. Yani bir blog açtınız ve artık yazı yazmaya hazırsınız ama ne sıklıkta? Bu sorunun cevabı tamamen hedefinize ne kadar çabuk ulaşmak istediğinizle doğru orantılı. Ne kadar emek o kadar ekmek 🙂

Bunun yanında belki de aylarca istediğiniz şekilde gitmeyecektir işler. Belirlediğiniz anahtar kelimelerde hedeflediğiniz yere hedeflediğiniz zaman diliminde gelemediğiniz olacak. Unutmayın ki internet milyonlarca web sitesinin ve trilyonlarca bilginin yer aldığı, kolay ulaşılabilirliğinin yanında yığınla verinin depolandığı uçsuz bir derya. Bazı temel kuralları yerine getirerek biraz da özel çabalarla hedeflenen yerlere gelmek belirli zaman dilimlerinde mümkündür. Ama az önce de dediğim gibi bu zaman dilimi kimi zaman sizin takviminizdeki gibi olmayabilir.
Tüm SEO çalışmalarını tam yapsanız da, her içeriğinizi SEO uyumlu çıkarsanız da, viral içeriklerle web sitenizi coştursanız da hedeflediğiniz o nokta sizin tahmininizden daha uzak bir yerde olabilir. Bu gibi durumlarda kesinlikle “yanlış yaptım” diye düşünüp pes etmeyin. Çünkü istikrarlı bir şekilde içeriklerinizi çıkarmaya, gerekli SEO kurallarına uymaya devam ettiğinizde internet sizi hak ettiğiniz noktaya taşıyacaktır. Böyle bir durumla karşılaştığınızda stratejilerinizi gözden geçirin ve daha sık içerik yayınlamaya başlayın.
Kesinlikle yılmadan belirlediğiniz takvime göre içerikler oluşturun. “Nerede bu başarı” diyerek bakmayın önünüze. Bu bakış tarzı size zarar veren bir hırstan başka bir şey katmayacaktır. Bunun bir eğlence, hobi, bilgi paylaşımı aktivitesi olduğunu aslında kendinizi geliştirmeye çalıştığınızı unutmayın. İçerik takviminizi belirlerken yeni yazılarınızı yayınlama süresini en fazla haftalık olarak belirleyin. Yani ayda en az 4 yazıyı mutlaka çıkarmaya çalışın.
Blogunuzu ilk kurduğunuzda 2-3 günde bir yazacağınız yazılarla zenginleştirmeniz sizin için iyi olacaktır. Aslında yeni kurulmuş olması önemli değil, bir bloga 2-3 günde bir yazı çıkarırsanız bunun faydasını kesinlikle göreceksiniz demektir. Yılda 48 yazı nerdeee 120 yazı nerde! Emin olun kaliteli ve sık yazı yazmanız internet dünyasında hızlı bir konum belirlemenizde önemli bir rol görecektir.

BEŞ: PAYLAŞILABİLİRLİK

Ziyaretçileriniz sizin en önemli odak noktanızdır. Paylaşacağınız konudan paylaşma şeklinize, kullanacağınız yazı tipinden görsellere kadar birçok ipucuna ilk iki altın kuralda değindim. Şimdi artık ziyaretçilerinizin sizin sitenizdeki bir içeriği başkaları ile paylaşmalarını sağlayamaya geldi. Blog açmak ve bu blog ile başarılı olup gelir sağlamak istiyorsanız insanların sizin yaptıklarınızı beğenip sosyal platformlarda paylaşması büyük bir gereklilik.
Bir içeriğin paylaşılabilirlik değerine en büyük etkiyi içeriğin kalitesi yapar. Bu, yukarıdaki maddeleri yerine getirmeden bu maddeyi okusanız bile çok başarılı sonuçlar alamayacağınız konusunda dikkat etmeniz gereken bir noktadır. Çünkü ziyaretçilerinize paylaşmaları için gerçekten kayda değer şeyler sunmalısınız.

*Sosyal medyayı aktif kullanın. Özellikle StumbleUpon gibi sitenize yüksek oranda organik ve geri dönüşümü olan hit getirebilecek sosyal medya platformlarını çok iyi kullanın. Facebooku, Twitterı, Googleu, Instagram, Pinteresti ve Tumblır zaten bu konuda en önde gelenler. Bu platformlarda dilerseniz kendi hesabınızla dilerseniz de bloğunuza özel oluşturacağınız bir hesap adı ile paylaştığınız yazıları takipçilerinize duyurabilirsiniz. Hem referans linklerinizi sosyal mecralarda artırmanız hem de bu mecralardaki insanların yazılarınızı okumak için blogunuzu ziyaret etmelerini sağlayabilirsiniz.


Sosyal medya paylaşımlarının ziyaretçi getirebilmeleri için takipçi sayınızdan çok içerik başlığınız ve kapak görselinin daha önemli olduğunu unutmayın. Binlerce takipçiniz olsa bile ilgi çekmeyen bir yazı başlığınız ve kapak görseliniz varsa geri dönüşüm beklentileriniz boşa çıkabilir. Bu nedenle yukarıda saydığım tüm maddeleri yerine getirdikten sonra sosyal medyadan size katkı yapmasını beklemeniz daha gerçekçi bir beklenti olacaktır.
Blogger tarafından desteklenmektedir.